Alan razı Veren razı
Hayat boyuncakurulan her türlü ilişkide hatta diyalogda bir alan bir de veren taraf vardır. Bu deyim, yapılan alışverişin bir mutabakat sonucunda gerçekleştiğini ilan eder. İki tarafda karşılıklı rızayıönemli saymışlardır. Bu alışverişte zorlama, mecbur bırakma, tehditle sindirme, yarınla korkutma, aldatma, başa kakma, aciz hissettirme, köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek yoktur.
Bunun gerçekleşmesi için iki tarafın da karşısındakini kendi yerine koyması elzemdir. Bu empati, aynı zamanda karşı tarafın acziyetini, ihtiyacını, korkularını dagörünür kılacağındanbundan fayda sağlama kurnazlığından geri durulmalıdır. Yoksa bualışverişte, şeytani bir kandırmacadan ibaret kalacaktır.
Bu alışverişi görenlerin de karşılıklı rızaya şahitlik etmeleri gerekir. Burada seyircileri bir güç olarak kullanmak yerine onların şahitliklerini bir hatırlatma saymakesastır. Bu şahadet aynı zamanda seyircilerinde yapacağı alışverişlerde karşılıklı rıza temeline dayanmalarına örnek teşkil edecektir. Yani rıza temeline dayanan her alışveriş topluma olumlu bir istikamet sunacaktır.
Peki, karşılıklı rıza alışverişin yeterli şartı mıdır? Mesela bir katile onun istediği ücreti ödeyip bir suikastaazmettirenyakalanınca, iki tarafın bu işi karşılıklı rızayı gözeterek yaptıklarınıbelirtmelerininbir anlamı var mıdır? Yoksa varılan bu kanunsuz mutabakat iki tarafın da mahvınamı sebepdir?
O zaman hangi tip alışverişlerin yasak olduğu kanunnamelerle belirlenmesi, hem alışverişi yapanların birbirlerine zulmetmesini hem de birleşerek diğer insanlara yapacakları her türlü tecavüzü önlemek açısından önemlidir. Ama insanların niyetleri bilinemediğinden ve farklı güçlere sahip olduklarından kanunlardaki boşlukları tespit edipyasalara rağmenyanlış alışverişlerdebulunması önlenememektedir. Zira şer ittifaklar minareyi çalmadan kılıfını hazırlamaktadır. İnsanı çaresizhissettirende bu tip şer alışverişlerin devletin bir kanadı tarafından desteklenmesi veyakanunlarlasuçunörtülme çabasıdır.
Bu konuda her türlü alışverişin hesaba çekileceği birüstmahkemenin varlığı ve bu mahkemenin hâkiminin de her şeye bizzat şahit olması mutlak şarttır. Allah, herkesi hesaba çeken ve her şeye şahit olandır. Aynı zamanda her kuluna 7/24 görev yapan iki melek tahsis ederek hertürlüalışverişe bu melekleri şahit tutandır. Üstelik hesap gününde herkes yaptığı alışverişin bizzat şahidi kendisidir.
Bu minvalde zulme bulaşmamış ve mutabakatı hedefleyen her alışverişte karşı tarafı razı etmek aynı zamanda Allah’ı razı etme çabası olarak görülmelidir. Allah’ın rızasını hedeflemeyen her alışveriş bir zulme neden olacaktır. Yani bir alışverişte alan razı veren razı olabilmesi için iki tarafın da Allah’ın rızasını gözetmesişarttır. Bu rıza arayışı dünyayı mamur edeceküstelik ölümsonrasında mağfirete ve kerim bir ecirevesile olacaktır.
Peki, Allah’ın rızasını önceleyen bu alışverişler ne zamana kadar sürecektir?
Kulun, Allah ile karşılıklı bir alışverişteolduğunu unutmaması ve asıl olanın O’nun rızası olduğuna iman etmesi, kendisini itminan makamına erdireneve sonsuz cennete girmesine vesile olana kadar.
27-Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis!
28-Dön Rabbine, sen Ondan razı, O senden razı olarak.
29-Böylece has kullarımın arasına sen de katıl.
30-Gir Cennetime!(Fecr Suresi)
Şevket Hüner / 13 Cemaziyelahir 1442